-
Her ikisi de birbirini yiyorlar. Karanlık ve kötülük.
لقد قطع بين آلة الغسيل و السيارة
-
Parçalar yeryüzünün en uç hudutlarına götürülüp asırlar boyunca saklandı.
،تفرّقت القطع بين بقاع الأرض" "وظلّت مُخبّئة لعصور
-
Tellerinde domuz pastırması var.
.هناك قطع كيك بين أسنانك
-
Tamamen kontrolden çıkmış, efendim.
لقد وضع قطعة الحلوى بين اسنانه بالفعل
-
O kötü çocuğu bir buçuk saat önce yedim... ...ve hâlâ parçaları dişlerimin arasında.
ومازلت أخرج القطع من بين أسناني
-
Hadi, Penny! Hadi, Penny, seni süprüntü parçası. Hadi, Penny!
.(هيّا (بيني). هيّا (بيني !(يا قطعةَ النفايات. هيّا (بيني
-
Kalçalarının arasını altın paralarla doldursan bile bir dilenciyi bile baştan çıkaramazsın.
اذا كنت ممتلئ بالذهب والقطع النقدية بين الفخذين
-
- Ayak, bileğin kaval kemiğine... ...birleştiği yerden kesilmiş.
لقد تمّ قطع القدم بين رسغها و مشطها
-
Sanki dünyanın, erkek ve kadınlar arasındaki iletişimi azaltmaya ihtiyacı varmış gibi.
وكأن قطع الإتصال بين الرجال والنساء هو ما يحتاجه العالم
-
Sanki dünyanın kadınlar ve erkekler arasında daha az iletişime ihtiyacı var.
وكأن قطع الإتصال بين الرجال والنساء هو ما يحتاجه العالم